SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

EYMAN VE’N-NUZUR BAHSİ

<< 3262 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى وَمُسَدَّدٌ وَهَذَا حَدِيثُهُ قَالَا حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ نَافِعٍ عَنْ ابْنِ عُمَرَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَنْ حَلَفَ فَاسْتَثْنَى فَإِنْ شَاءَ رَجَعَ وَإِنْ شَاءَ تَرَكَ غَيْرَ حِنْثٍ

 

İbn Ömer (r.a.), Rasûlullah (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

 

"Yemin edip de istisna eden kimse, isterse döner, isterse hıns (yemini bozma) olmadan terkeder."

 

 

İzah:

Nesâî, eymân; Ahmed b. Hanbel, II, 6, 49.

 

Bu hadis, Lü'lüî'nin rivayetinde mevcut değildir. İbn Dâse'nın rivayetinde vardır.

 

Yeminde istisnadan maksadın yemin ederken "inşaalah" demek oldu­ğu yukarıdaki hadiste anlatılmıştı.

 

Hadisten; yemine bitişik olarak edilen istisna ile, yeminin mevzuu yeri­ne getirilmese bile yeminin bozulmuş sayılmayacağı anlaşılmaktadır.

 

Bu hadise şerh olarak, Hattâbî şunları söylemektedir:

 

"İstisna etse" sözünün manası: kalbi ile değil, dili ile istisna etmesidir. Çünkü Ebû Dâvûd'dan başkalarının rivayetinde "yemin edip, inşaallah di­yen kimse..." şeklinde bir cümle vardır. Bu hükmün içine; talâk, köle azadı ve bunların dışındaki tüm yeminler girer. Çünkü Hz. Nebi (s.a.v.) bunu genel bir şekilde ifade etmiş, tahsis etmemiştir. Âlimler, bir şeyi yapma veya yapmamaya yemin edip de istisna eden (inşallah diyen) kişiden hıns (yen.ini bozma) in sakıt olduğunda görüşbirliği içindedirler. Talâk veya köle azadı için yemin etme ve istisnada bulunma konusunda ise, Mâlik ve Evzaî; istis­nanın fayda etmeyeceğini, boşanma ve köle azadının vaki olduğu görüşün­dedirler. Mâlikîlerin bu konudaki illetleri şudur: Keffaretin dahil olduğu tüm yeminlerde, istisna amel eder. Keffaretin bulunmadıklarında ise istisna amel etmez.

 

Mâlik der ki: Beytullah'a kadar yürümeye yemin ettiği ve istisnada bu­lunduğu zaman, istisna düşer, yemininde hânis olur.

 

Hattâbî'nin hadisle ilgili sözleri burada sona ermektedir.

 

Diğer âlimlerin de hadis üzerinde şerhleri vardır. Ancak bunlar, bizim bir önceki hadisin şerhinde verdiğimiz bilgilerle paralel bir biçimdedir. Onun için bu şerhlerin buraya tekrar aktarılmasına gerek yoktur.